Çağımızın en büyük problemlerinden biri uykusuzluk...Danışanlarımdan o kadar çok duyuyorum ki bunu.
Uykusuzluk için çare arayanlar bir yana, bir de az uyku ile yetindikleri için övünenler de var.

Yaşadığınız Mekanlarda İhtiyacınız Olan Enerji Oluşumu ve Akışını Düzenleyin, Wellbeing Halinizi Yükseltin

“Wellbeing ve Bütünsel Sağlık Derneği”nin organize ettiği ve ülkemizde geçtiğimiz yıl ilk kez gerçekleşen “Wellbeing Konferansı”nın ikincisi 4 Mayıs 2024 Cumartesi günü İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi’nde gerçekleşti… Konferansta, İş, Tıp ve Akademi dünyasından konularında uzman ve topluma ilham veren değerli panelistler yer aldı. “Avrupa Yakası” dizisinin ünlü oyuncusu, Wellbeing Uzmanı, Hale Caneroğlu tarafından sunulan konferans, Wellbeing Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Şinik’in açılış konuşması ile başladı… 

Hepimiz nefes alıp veriyoruz zaten, bir de bunun doğrusu var mıymış demeyin sakın...Yaşadığım ağır anksiyete ve depresyonu düzenli nefes teknikleri ve meditasyon uygulamaları ile şifalandırınca benim gibi analitik bir insan bile ikna oldu ve kendimi yıllardır bu işin bilimsel alt tarafını incelemeye ve uygulamaya adadım.

Aslan nefesi, doğal botoks etkisi yaratan bir nefes tekniği olmasının yanında zihinsel detoks için,  korktuğunuz anlarda cesaret kazanmak için, konuşma yeteneğini artırmak için, özgüveni yükseltmek için de kullanılan bir tekniktir.

Ujjai pranayama zihni sakinleştirmek ve merkezi sinir sistemini dengelemek için çok etkili bir nefes egzersizidir; ayrıca ayurvedik koruyucu tıp protokollerinde özellikle vertigo ve uyku apnesi gibi uyku bozuklukları için de uygulanması önerilir.

Bu nefes tekniği zihinsel detoks, aşırı stresi yönetmek, özgüveni yükseltmek, tiroit hastalıklarını şifalandırmak, muhtelif tümör oluşumlarını önlemek için de önerilir.

• Ebru Şinik'in Nefeste Saklı Hayat kitabında kaleme aldığı Pranayama tekniklerini uygulamadan önce  özellikle kontrendikasyon listesine dikkat etmeniz gerekmektedir. Uygulamayı yapmadan önce aşağıdaki uygulama videosunu ise özellikle izlemeniz önerilir.

Ateş nefesleri, zihinsel dinginlik ve zihinsel detoks mekanizmalarını çalıştırırken aynı zamanda da fizyolojimizdeki ateş elementini yükselterek, metabolizmayı hızlandırır ve yağ hücrelerinin tahliye edilmesine destek olur.

Bazı yoga pozları bizi olumsuz olarak etkileyen duygu, düşünce ve bağımlılıklarımızı serbestçe bırakabilmemiz, onlardan özgürleşebilmemiz için hem zihnimizi, hem de kalbimizi duygusal detoks işlemine özenli bir şekilde hazırlar.

Ayurvedik yaşamın ayrılmaz bir parçası olan ağzın içinde yağ çalkalama, terminolojide Oil Pulling olarak bilinen bu işlem ile ağız hijyeninizi mükemmel bir noktaya yükseltebilirsiniz.

Ayurveda’da soğuk, nemli ıslak, rüzgarlı kış sezonu Vata dosha’nın hakim olduğu mevsim olarak belirtilir.

• Zencefil Ayurveda mutfağının vazgeçilmezlerindendir!  Taze zencefil çayı ise özellikle kış aylarında bizim evin baş tacıdır. Bu çayın faydalarını kısaca sıralıyorum;

Fiziksel ve zihinsel detoksu sağlamak, enerjiyi yükseltmek, sindirim sistemini düzenlemek, kabızlığı gidermek,  üreme organlarındaki tümör oluşumlarını geriletmek için de önerilen bu nefes egzersizi metabolizmanızı hızlandırarak zayıflamanıza destek olacaktır.

Stres yönetimi ve uykusuzluk için nefes tekniği uygulamalarını anlattığım blog yazıma devam ediyorum. Bu yazımda sizlere 4 – 7 – 8 Nefes Tekniği’nin nasıl yapıldığı ve faydalarını aktaracağım.

Zihinsel detoksu sağlamak, eşinizle, yöneticinizle ya da bir başkasıyla kavga ettiğinizde ortaya çıkan yoğun öfkeyi gidermek, konsantrasyonu ve belleği artırmak, astımı hafifletmek, özgüveni yükseltmek ve yüksek tansiyonu dengelemek için kullabileceğiniz nefes tekniklerini paylaşacağım yazı dizime başlıyorum.

Çağımızın en büyük hastalık kaynağı olan stresi yönetebildiğimiz kadar sağlıklı ve mutluyuz.

Ayurveda'ya göre, gıda sağlığın korunmasında önemli bir rol oynar. Sağlıklı olmak için vücut yapısına göre besleyici gıdaların uygun şekilde alınması gereklidir.

Kabul etmek isteyin veya istemeyin bu, şu gerçeği asla değiştirmeyecektir: 
Kendi hislerimizin sorumluluğunu almak çok güçlendirici, çok özgürleştici, çok dönüştürücü bir seçimdir.

Corona-19 pandemisi sürerken Hindistan’daki Ayurveda Tıbbı ve Homeopati  tedavi protokolleri ve denetimlerinden sorumlu olan AYUSH Bakanlığının web sitesini incelerken çok güzel bir bildirim ilgimi çekti. AYUSH Bakanlığının Hint vatandaşlarının özellikle bu süreçte bağışıklık sistemini güçlendirmek için yayınladığı öneriler arasında benim yıllardır düzenli olarak uyguladığım ayurvedik günlük veya sezonsal rutinler yer almakta.

Yüzyılımızda beyinle ilgili araştırmaların Altın Çağı’na girmiş bulunuyoruz. 
Neredeyse her ay beynin çalışma şekliyle ilgili yeni bir çığır açan klinik araştırma neticesi yayınlanıyor. 
Ve bu araştırmalar yayınlandıkça bilim dünyası bugüne kadar bu organımızla ilgili bildiklerimizin çoğunun yanlış olduğu bilgisi ile sarsılıyor. 
 

Mutlu olmak kader değil, herkesin hakkı olan bir seçenektir. 
İşte “Hayatınızın, Fiziksel ve Zihinsel Sağlığınızın Sorumluluğunu Elinize Alın!” dediğimde kısaca bundan bahsediyordum.

Beyninizin hem yöneticisi, hem mucidi, hem öğretmeni, hem de kullanıcısı sizsiniz ve iyi haber şu ki beyniniz sonsuz adaptasyon yeteneğine sahiptir. 

Nasıl? Siz de okur okumaz ne demek istediğimi anladınız değil mi? Duygusal zehirlenme gerçektir çünkü tam olarak ifade edilemeyen hisler gerçekten de duygusal zehir olarak birikebilir.

Tüm derslerimde anlatırım, bütünsel sağlık ve mutluluk halinin sağlanabilmesi için tüm bedenlerde bir denge ve harmoninin yaratılması gereklilidir. 

Ayurveda’daki en önemli kavramlardan biri olan, güçlü bir sindirimin oluşması ve sürdürülmesi için gereken iç gücün adı Agni’dir.

Peki, bedenimizdeki toksinleri azaltıp, oja dediğimiz Well-Aging sürecini başlatan nitelikleri nasıl artırabiliriz sizce? İşte önerilerim!

Ayurveda’daki sindirim sadece biyoloji dersinde öğrendiğimiz gastrointestinal, yani mide-bağırsak sürecinden ibaret olmayıp, aynı zamanda beş duyumuz aracılığıyla işlemden geçirdiğimiz deneyimlerimiz ve bunlar neticesinde oluşan duygularımız ile de direkt ilintilidir. 

İnsan bedeni 2 merkez tarafından idare edilir: Beyin ve Enterik Sinir Sistemi yani bağırsaklarımız. 
Bu iki sistem birbirine bağlı olarak görev yapar. 
Hatta bağırsaklarımızla ilgili olarak ilk öğrendiğimde beni çok şaşırtan diğer bir bilgi ise bağırsak duvarlarımızda omuriliğimizden çok daha fazla sinir hücresinin bulunduğuydu. 
Bunu biliyor muydunuz? 
 

Sindirim Sisteminizi mutlu edin !

Ayurveda’da “Ne yersen, O’sun” sözü yerine, “Neyi sindirebiliyorsan, O’sun”  yaklaşımı esastır.  

Size en basit önerim ilk olarak gün boyunca dik oturmayı alışkanlık edinmeniz olur.

Peki özellikle benim gibi günün 6-7 saatini masa başında geçirenler bunu en kolay nasıl başarabilir?

Omurga sağlığı bütünsel sağlığımızın en önemli belirleyicilerindendir.

Omurgamız ne kadar esnekse, her açıdan o kadar dengede oluruz. 

Karaciğerimizi nasıl sağlıklı tutabiliriz? Bunun özel bir yöntemi var mıdır? 

Vardır, hem de tam da bu  mevsimde bolca vardır! Karaciğerde de detoks etkisi yapan bir bitki vardır ve bu enginardır!

Sağlıklı ve iyi bir şekilde yaş almak için bedenimizi her gün düzenli olarak hareket ettirmek büyük önem taşıyor. Atalarımızın dediği gibi “İşleyen demir ışıldar”.

Gün boyunca masamda iki termos durur. Bunlardan biri Ayurvedik Detoks Çayım diğeri ise sıcak sudur. Ayurvedik Detoks çayımı içmediğim zamanlar dilim yanmayacak sıcaklıktaki bu suyu yudum yudum içerim. 

Ağzınızı kullanmadığınız zamanlarda, yani yemek yemediğiniz, konuşmadığınız, şarkı söylemediğiniz, ağzınızın kapalı olarak durduğu her an ve gece yatarken de dilinizin ucu ateş noktasında (firepoint) durmalı. Sakın yanlış anlamayın, bu gergin değil son derece konforlu bir duruş olmalı. Çünkü aslında dilin ağzın içinde durduğu doğal yeri orasıdır!

Daha önce Amerika’daki Chopra Center Okulu'nda Panchakarma detoksu yapmıştık zorunlu olarak ama bu dünyada bilinen en eski ve etkili doğmuş olduğu topraklarda en otantik şekilde deneyimleyecek  olmak  beni oldukça heyecanlandırmıştı.

Sayısız araştırma dengesiz uyku düzeni ve uyku bozukluklarının bağışıklık sistemini zayıflattığını belirtiyor.

Aslında bunu bilmek için herhangi bir araştırmaya ihtiyacımız yok değil mi?

Uyku süremiz azaldıkça (6-7 saat altı), açlık hissimiz aynı derece artıyor, kendimizi tatmin olmuş bir şekilde tok hissetmek için çok daha fazla miktarda gıda tüketimine ihtiyaç hissediyoruz.
Sadece bu neden bile uyku düzeninizi gözden geçirmeniz için yeterli değil mi?

Well-Aging (İyi Yaş Alma) sürecinin yani Sağlıklı ve Mutlu Yaş Almanın birincil gerekliliği şüphesiz dengede bir uyku düzenine sahip olmakta yatıyor. 

Sirkadiyen ritimler biyolojik saatimizin belirleyicisidir. Doğanın güneş ile birlikte uyanması ve güneş batarken de uykuya dalması olarak düşünebileceğimiz bu ritimler, 1 günü oluşturan 24 saatlik periyot içerisindeki biyokimyasal ve psikolojik davranışlarımızın otomatik düzenleyicisidir. 

Bu masajın banyodan hemen önce cilt kuruyken ham ipek kese eldiven ile iki elle senkronize bir şekilde yapılmasını tavsiye ediyorum. İpek eldiven yerine at kılı fırçası da kullanabilirsiniz ama şahsen ben uygulamanın verdiği keyif ve pratiklik açısından ham ipek eldivenleri tercih ediyorum.

Koruyucu Tıp sistemi olan Ayurveda’ya göre insanoğlu beş duyusunu kullanarak kendi kendini şifalandırabilir. Bu bölümde özellikle dokunma duyumuzun, çoğumuz tarafından farkında olunmayan yaşamsal önemini sizlerle paylaşacağım.

Günlük olarak kendi kendinize uygulayacağınız Self-Abhyanga Masajı aracılığı ile dokularınızı toksinlerden arındırarak, detoks mekanizmalarınızı çalıştırabilir, bağışıklık sisteminizi güçlendirerek yaşlanma sürecinizi yavaşlatabilir ve "Well-Aging" sürecinizi başlatabilirsiniz.

Meditasyon yapmak günah değildir çünkü meditasyon bilimsel bir zihni dinlendirme tekniği olup, herhangi bir din'e özel bir uygulama değildir.

Stres yönetimindeki temel amaç; merkezi sinir sisteminin rahatlatılarak, fizyolojideki kardiyovasküler sistem yani kalp ve damarlar arasındaki kan akışı sistemi, enterik sinir sistemi yani sindirim sistemi, endokrin sistemi yani hormonal sistem ve otonom sinir sistemi'ne bağlı diğer tüm sistemlerin, zincirleme reaksiyonla düzene girerek, regüle bir şekilde çalışmasını hedeflemektedir.

• Sağlık için güneşlenme zamanı, UVB nin dünya yüzeyine en dik geldiği zaman aralığı olan 10:00 - 15:00 saat aralığında olmalıdır. Bu saat aralıkları Türkiye’de Temmuz ve Ağustos ayları için geçerlidir. Güneş ışınlarının açısı mevsime, saate ve dünya üzerinde bulunduğunuz konuma göre değişir. Nerede olursanız olun D Vitamini sentezi için 50-90 derece aralığındaki ışınlara ihtiyaç vardır. Bu kulağınıza küpe olsun!

Güneş ışınlarından hangisi bize zarar verir? Sağlık için hangi saatlerde güneşlenmemiz gerekir?
Dikkate almamız gereken ultraviyole ışınları UVA ve UVB ışınlarıdır. Ama elbette güneş ışınlarının niteliği dünya üzerine düştüğü açıya göre değişir. Bunları öğrenerek güneş ile ilişkinizi sağlık ve güzellik çerçeveleri içine oturtun.

Güneş başta D vitamini olmak üzere çok önemli enzimlerin vücudumuzda çözülmesini sağlayan evrensel bir yaşam ve enerji kaynağı ama bu kaynağa ölçüsüzce bağlandığımızda yaşamı sonlandırabilecek kadar da tehlikeli.

Çok sağlıklı besleniyor olsanız dahi, stresinizi yönetemiyorsanız ve bu sebeble kanınızdaki kortizol seviyesi kronik olarak yüksekse, sadece bu çok önemli faktör tek başına hızlı yaşlanma sürecinizi başlatmak için yeterlidir.  Hem sağlıklı ve güzel yaş almak, hem de yaşınızdan genç görünmek için yaşamınıza  farkındalığı artırıcı stres yönetimi tekniklerini dahil etme gerekliliği  kaçınılmazdır.

Ayurvedik felsefeye göre aşk, sadece insanların birbirlerine duydukları yüksek titreşimli duygular değil, dışımızda kaldığını zannettiğimiz dünyada var olan her şeye karşı saygı, merhamet, şefkat duymak ve direk karşılık beklemeden vermek ve doğallıkla tüm yaradılışa hizmet etmek anlamlarını da içeriyor.

• Nobel ödüllü Prof. Dr. Elisabeth Blackburn'ün kromozomlarımızın ucundaki telomerlerin uzatılabildiğini kanıtladığı klinik araştırmasıyla dünyada hızla yükselen well-aging sürecine yaptığı katkı tartışılmaz...

Dünyada bilinen en etkili doğal probiyotik olan Sauerkraut’ın aynı zamanda klinik araştırmalar sonucunda içerdiği  yüksek miktarda glukosinolat’ların etkisiyle özellikle akciğer, pankreas, mide, bağırsak ve prostat kanserini önleyici etkileri oluşturduğu kanıtlanmıştır.

Çoğumuzda kaloriferler yanmaya başladığı andan itibaren burun içi mukozamız kurumaya ve bunun neticesinde de özellikle uyurken solunum rahatsızlıkları baş göstermeye başlayabilir. Burun içi kuruduğu için rahat nefes alıp veremezsiniz ve uyurken otomatik olarak nefes almak için ağız açılır ve maalesef ağızdan nefes almaya başlanır. Ayurveda'da çok önemli bir yeri olan Susam Yağı kış aylarında da yardımımıza koşar!

En önemli ayurvedik rutinlerinden biri ile güne başlamak istemez misiniz? İlk rutinimiz olan Dil Toksin Sıyırma işleminin gündelik olarak aynen yüz yıkama ve diş fırçalamak gibi hayatımıza entegre etmemiz gerekiyor.

Kapsamlı bir yaşam tarzı değişikliği; koroner kalp rahatsızlarından, erken tanı koyulmuş prostat kanserine, şeker hastalığından obeziteye, yüksek kolesterolden göğüs kanserine, bölgesel yangılardan stres kaynaklı oksidatif oluşumlara ve muhtelif kronik rahatsızlıkları durdurarak, süreci tersine çevirebiliyor.